Neyi sevip neyi sevmediğimizi biliyoruz. Belirli renk paletlerine, çizgilere, şekillere ve mimari detaylara eğilim gösteriyoruz. Ancak bu vizyonu tasarımcıya aktarma sürecinde doğru kelimeleri ararken kafamız karışıyor. İşte bu nedenle tasarım isteklerinizi ve belirli bir tarzı yansıtan tasarımcıları ifade etmeniz için bir sözlük hazırladık.
ART DECO
“1920li ve 1930lı yıllarda modern teknolojik gelişmeleri göstermeyi amaçlayan öğeleri kullanan bir dekoratif stil.” (İç Mimarlığın Tarihi, John Pile ve Judith Gura) Art Deco “modernliğin ve zarafetin yanı sıra gösterişi de ifade etmektedir. Keski çizgileri, cesur renkleri, açısal şekilleri ve zikzak gibi stilize desenleriyle bilinir.” – Visually’nin İç Mekan Tasarımı Zaman Çizelgesi
“Gösterişe ve farklı metalleri birlikte kullanmalarına bayılıyorum. Geometrik şekillerle motifleri ve doygun renkleri seviyorum. Kuralları yıkıyorlar ama hala bir yapıya sahipler. Eğleniyorlar.” –April Jensen, ADJ Interiors
SANAT VE EL SANATLARI
“William Morris’in öğretilerine dayanan ve İngiltere’de 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan estetik akım.” (İç Mimarlığın Tarihi, John Pile ve Judith Gura) “Endüstriyelleşmeye karşı olarak çıkan bu akımda insanlar mobilya ve dekorasyon ürünleri üretmek için geleneksel el sanatlarına döndüler.” – Visually’nin İç Mekan Tasarımı Zaman Çizelgesi
ART NOUVEAU
Art nouveau iç mekan tasarımı, dekoratif detayların çağdaş özelliklerle birleştirilmesi açısından art deco akımına benzer. Ancak bu estetik, keskin geometrik şekiller yerine akışkan çizgilerle tanımlanır. Kapı ve pencere çerçeveleriyle birlikte mobilyaların dalgalardan abartılı ve fantastik konturlara kadar değişen zarif kıvrımlı kenarları vardır. Sembolleri ve motifleri organik bitki örtüsünün soyutlanmış halidir ve “doğrudan ya da dolaylı olarak kadınsı olan biyomorf formların repertuarıdır” [Banham, 1997]. Art nouveau tasarımındaki diğer yaygın öğeler arasında çiçek desenleri, vitray, doğu halıları ve ferforje aydınlatma ve tırabzanlar bulunur. Aydınlatma üniteleri el üflemesi camdan veya yarı değerli taşlardan yapılır ve asma yaprağı, kuş, dal ve çiçek gibi doğal öğeleri içerir. Önde gelen Art Nouveau tasarımcıları arasında Hector Guimard, Louis Comfort Tiffany, Louis Majorelle ve Carlo Bugatti yer alır.
ARTISAN
Sıcak renklerin, pürüzlü dokuların ve rustik bitirişlerin hepsi artisan tasarımda görülebilir. Malzemeler ve bitirişler yüksek kalitelidir ve ustalıkla detayları yansıtır. Zengin ahşap dolaplar, yağlanmış bronz armatürler ve dövülmüş yüzeyler artisan bir ev yaratmak için önemli bir rol oynar. Halılar ve kumaşlarda, evlerdeki geleneksel tarza yakın olan çiçekli ve renkli soyut desenler bulunur. Mobilyalar ise aşırı süsleme içermeyen, yüksek kaliteli işçilikle karakterize edilir ve genellikle ustanın kimliğini veya etnik kökenini yansıtır. Aynı durum benzersiz olan aydınlatmalar için de geçerlidir. Artisan evler, el yapımı avizeden masa lambasına ve kahverengi cam vazoya karar her şeyi içerebilirler. Tüm süreç elle ve itinalı bir şekilde gerçekleştiği için tüm mobilyalar ve aydınlatma benzersizdir.
BAROK
Barok ev tasarımı bolluk, ihtişam ve lüksle ilişkilendirilir. Detaylı mobilya tasarımları, yaldızlı aksesuarlar ve mermer ya da granit gibi pürüzsüz malzemeler Avrupa’dan ilham alan bu tarzın karakteristikleridir. Mimari, dekorasyon ve mobilyalar simetriktir. Kabuk ve çelenk tasvirleri evlerde sıklıkla kullanılır. Kuralsız kıvrımlar, detaylı sarmal süsler, aşırı büyük pervazlar ve bükülmüş sütunlar koltuk, sandalye, masa ve dolap gibi parçalarda hareket hissi yaratmak için bulunabilir. Cassini adı verilen dekoratif çeyiz sandıkları bu organik detayların çoğunu içerir. Mumlar ve fenerler sıklıkla bu iç mimari tarzda aydınlatma üniteleri olarak kullanılırlar. Demir fenerler koridorların duvarlarında asılıyken mumlar ise ahşap, pirinç ve kurşun-kalay alaşımları üstünde parlar.
BAUHAUS
Modern tasarıma benzer şekilde Alman kökenli Bauhaus tarzı da sade ve keskin hatlarla sunulan basitliği vurgular. Bu iç mimari tasarımın kilit öğesi olan işlevsellik, biyoloji bilimiyle birlikte uygulanmıştır. Bu ekolojik tasarım, odak noktası olarak insanların ihtiyacını karşılamayı alarak sanat ve bilimin birleşiminden meydana gelir. Örneğin aydınlatma üniteleri hem stillerine hem de odadaki işlevlerine göre seçilir (örneğin mutfakta hazırlama alanında dolap altı aydınlatma kullanılır). Odaya parlaklık veren çok sayıda basit, dahili aydınlatma üniteleri de görmek mümkün. Genel olarak Bauhaus mobilyaları bireysel ve benzersiz çevreye ve ihtiyaçlara adapte olma yetenekleri sayesinde inanılmaz esnektir. Mobilya ve aydınlatma ünitelerinin çoğu kapanabilir, katlanabilir ve her durumun benzersiz gereksinimi karşılayacak şekilde ayarlanabilir [Droste 2002]. Bauhaus tasarımcıları abartısızdır ve deri, cam ve lamine ahşap gibi farklı organik malzemeleri pürüzsüz çizgiler oluşturarak kullanırlar. Öne çıkan Bauhaus tasarımcıları arasında Walter Gropius, Marcel Breuer, Wilhelm Wagenfeld ve Herbert Bayer bulunur.
“Bauhaus akımını oluşturmanın altında yatan motivasyon, üretim ve ürünlerin ruhsuzluğunun ortaya çıktığı ve sanatın toplumdaki rolünün kaybolduğu hissinin ortaya çıktığı 19. yüzyıl gelişmeleridir. Yaratıcılık ve üretim birbirinden koparken Bauhaus bunları tekrar birleştirdi.” –theartstory.org
BOHEM
Bohem tarza sahip evlerde rahat bir atmosfer vardır. Aynı zamanda doğal, karmaşık desenlerle mor, kırmızı ve pembe gibi canlı renkler vurgulanmıştır. Aslında tüm bu öğeler eklektik ve benzersiz bir estetik oluşturmak için sıklıkla birleştirilir. Boho şık ilginç renkleri, bibloları, kumaşları ve farklı mobilyaları birbiriyle uydurma veya belirli bir tarza bağlı kalma endişesi olmadan özgür göçebeler gibi karıştırmaktır. Çizgili kaplaması olan çağdaş bir koltukla vintage mor Osmanlı tarzı sediri ve canlı renkli tekli koltuğu bir arada görebilirsiniz. Bohem iç mekan tasarımlarını farklı kılan da çok farklı mobilya türlerinin karıştırılmasıdır. Aydınlatma da mobilyalar kadar benzersizdir. Detaylı avizeler, kristalli şamdanlar ve püsküllü masa lambaları Bohem evlerde yaygın olarak bulunan aydınlatmalardır.
ÇAĞDAŞ
“Nötr renklerin yanı sıra ahşap ve paslanmaz çelik gibi basit malzemelere sahip mobilyalar ve az miktarda süsleme ile bu akımın amacı temiz ve karışık olmayan bir his yaratmaktır. Bazı durumlarda parlak renkler nötr hisle kontrast oluşturmak için kullanılır.” – Visually’nin İç Mekan Tasarımı Zaman Çizelgesi
“Modern tasarım, tarihteki en çok takdir edilen ve en iyi bilinen tasarımcıların bazılarının yenilikçi ve klasik tasarımı bir gün yüzüne çıkarmasıyla ortaya çıkmıştır. Modern dönemin tasarımcılar, bilinmeyeni keşfetmek için bize ilham verirler. Çağdaş tasarım genellikle modern tasarım gibi anlaşılır. Mevcut durumda popüler tasarımda modern tasarımın birçok özelliği bulunmaktadır. Çağdaş bir evde genellikle temiz çizgiler, dış mekan bağlantıları ve bol miktarda doğal malzeme bulabilirsiniz. Bundan 20 yıl sonra çağdaş tasarımın tamamen farklı bir görünüşü olacak.” –Maria Lesko ve Channing Glover, C&M Interiors
COUNTRY
Country ev tasarımı kulübe tarzıyla benzer özelliklere sahiptir. Evde sade renkleri ve vintage aksesuarları kullanır. Bit pazarları ve antika dükkanları mobilya ve dekorasyon parçaları için ilham alanlarıdır. Drape kumaşlarda, perdelerde ve çarşaflarda çiçek desenleri, pötikare, büyük baklava desenleri veya çizgiler abartısız renk paletine kişilik katar. Döşemelerde çam ve meşe gibi ahşaplar kullanılırken az süsleme ile sade çizgiler tercih edilir. Ahşap masalar, sandalyeler, dolaplar ve şifonyerlerde genellikle yıpranmış gibi görünen boyalar tercih edilir. Metal vurgular ise bronz duvar aplikleri veya bakır fenerler şekilde aydınlatma birimlerinde kullanılır. Yumuşak pastel renklere sahip boyalı toprak kavanozlar genellikle açık raflarda dekorasyon parçaları olarak kullanılır.
ÇİN İŞİ – CHINOISERIE
“Fransızca olan bu kelime “Çin işi” anlamına geliyor. 17. ve 18. yüzyılda oldukça popüler olan ve günümüzde de harika görünen Avrupa tarzı dekorasyon süslemesini ifade ediyor. Bu akımda kumaşlar, duvar kağıtları, kaplar, porselenler ve boyanarak cilalanmış mobilyaların üstünde Doğudan sahneler var.” –poshsurfside.com
“Birkaç tane [William] Bernoudy evinde çalıştım. Frank Lloyd Wright’ın öğrencisi olan Bernoudy de Wright gibi Asya’dan ilham alan tasarım öğelerini sıklıkla kullandı. Bernoudy’nin hafif eli tarafından uygulanan Çin işinin iç mekanları tasarımın kökeninden çok fazla uzaklaştırmadan daha dekoratif bir yöne taşıdığına inanıyorum. Daha geleneksel bir ortamda Çin işi, sıkıcı havadan kurtularak egzotik öğeler eklemek için daha özgürce uygulanabilir.” –David Deatherage, David Deatherage Design
EKLEKTİK
“Eklektik tarz, farklı tarzlar anlayışlarını ve iç mimarlık tarihine olan isteğin ortaya çıkararak iç mimari tasarımın yükselmesini sağladı. Orta ve alt sınıfın tarza sahip olma istekleri arttığı için savurgan iç mekanlar oluşturuldu.” – Visually’nin İç Mekan Tasarımı Zaman Çizelgesi
“Nesneler, daha siz onları karıştırmadan önce birbiriyle ilişkiye sahip olmalıdır. Doğru bir şekilde bir araya gelmeleri için tarzların hizalanması ve bir araya tutturulmaları gerekir. Bir resimle başlayarak daha sonra diğer parçaları bir dans koreografisi gibi ekleyebilirsiniz.” –David Kent Richardson, DKR Interiors
İNGİLİZ
İngiliz iç mimarlar klasik ve geleneksel bir hissi ortaya çıkardı. Çiçek desenli yerlere kadar uzana perdeler ve yatak başları, sandalyeler ve masalar gibi mobilyalar süslü detaylara sahip parlak ahşap bitirişlere sahip. Sayvanlı karyolalar zamansız ve geleneksel görüntüleri nedeniyle İngiliz iç mimarisinin ortak özelliğidir. İşlenmiş tabureler, kırlentler ve sandalye minderleri iç mekana rahat bir atmosfer katar. Renk paleti ise sıcak ve davetkardır. Genellikle soluk pembe, kırık beyaz, açık yeşil ve açık bordo kombinasyonları görülür. İster bir köşk ister kasaba evi ister tuğla bir ev olsun, iç mekanlarda İngiliz stilinin göze batmayan bir resmiyeti vardır. Çalışma odaları veya kütüphanelerde tavana kadar uzanan kitaplıklar ve Chesterfield koltuğu var. Bu uzun koltuklar yumuşak kumaş ya da zengin deri kaplamaya sahiptir ve tüfte kaplaması ve sırtla aynı yüksekliğe sahip kolçaklarıyla tanınır.
İngiliz kır evleri sıcak, rahat ve çekici atmosfere odaklanıyor. Güzel bir şekilde oyulmuş ahşap mobilyalar, yataklar, koltukları ve sandalyeler iç mekanlarda sıklıkla kullanılır. Desenli kumaşa sahip derin oturma yerine sahip koltuklar ise yaygındır. Çiçekli, ekoseli ve çizgili desenler örtülerde, kumaşlarda, duvar kağıtlarında ve halılarda kullanılır. İngiliz kır tarzı, kır evinin samimi hissini ortaya çıkarmak için pembe, yeşil, mavi ve kırmızı renklerinden oluşan zengin bir renk paleti kullanır. Basma kumaş perdeler ve bombeli kornişler ise dekoratif duvar kağıdı desenleriyle uyum içinde olabilir. Boyalı döşemeler ise genellikle farklı desenlerle vurgulanır. Vintage görüntü elde etmek için antik aksesuarlar kullanılırken saksı içindeki bitkiler ise pencere pervazlarında ve şömine raflarında sıklıkla kullanılır.
YÜZYIL ORTASI MODERN
“Burada amaç dış mekanı iç mekana getirmekti ve bu nedenle de büyük pencereler ve açık planlı odalar kullanıldı. Bu tarz göreceli olarak basittir.” – Visually’nin İç Mekan Tasarımı Zaman Çizelgesi
“William Morris, Mies van der Rohe ve Frank Lloyd Wright gibi tasarımcıları ve “form işlevi izler” döneminin etkileri ilgimi çekmeye devam ediyor. Sade, basit formları ve desenleri zamansızdır. Kitleler için toplumsal tasarım kavramını ve bu dönemlerden günümüzde uzanan klasik mobilya parçalarını seviyorum.” –Dana Romeis, Castle Design
MİNİMALİST
Minimalist evlerde fazla eşya bulunmak ve sadece fonksiyonel bir yaşam için gerekli koltuk, masa ve aydınlatma üniteleri bulunur. Minimalist iç mimarlar sadeliğe ve çabasız güzelliğe odaklanıyorlar. Karakter ise detaylarla değil doğal malzemeler ve temel öğelerle katılır. Odalar genellikle bastırılmış nötr renkleri içeren tek renkli yapıda. Duvarlar ise tablo ya da ayna gibi bir-iki dekoratif parçayla sade tutulmuş durumda. Mutfaktan banyoya kadar tüm yüzeylerin tamamen temiz olması gerekiyor. Mobilyalarda çok az detay ve temiz çizgiler bulunur ve genellikle sedir gibi mobilyalar depolama yeri işlevi de görür. Mimari minimalizm Japon Zen felsefesinden ve Ma ve Wabi-sabi estetik prensiplerinden etkilenmiştir. Bu prensipler, boş alanın ve az miktarda süslemenin değerini takdir etmektedir.
MODERN
“Genellikle süslenmiş ve karışık evlerden uzaklaşan modern stil, az mobilya içeren alanlara ve cesur temel renklere odaklanır. Plastik, çelik ve lamine gibi malzemeler yoğun olarak kullanılır. Döşemeler gibi genellikle boş bırakılan ya da beyaza boyanan duvarların da bir odadan diğer geçerken iyi bir şekilde birbirine karışması gerekiyor. – Visually’nin İç Mekan Tasarımı Zaman Çizelgesi
POST-MODERN
Post-modern akım 1960lerde gerçekleşirken modern akım ise 1920ler ve 1930larda gerçekleşti. Modern iç mekanlar minimalizme odaklanarak detayları içermese de post-modern evler daha dekoratif bir tarzı benimsedi. Evler zihni, vücudu ve ruhu rahatlatacak rahat estetiği benimser. Nötr renk paleti de bu rahat atmosfere katkıda bulunur. Duvardan duvara halı yerine sadelik ve kolay bakım için parke, seramik ve beton zeminler kullanılır. Krom, cam ve paslanmaz çelik gibi malzemelerin havalı görüntüsüyle renkli halılar, kadife mobilya döşemeleri ve ipek ya da satenden yapılan yumuşak perdeler arasında kontrast oluşturulur. Post-modern iç mekanlar boş camlar ve yüksek tavanlarla ferah bir havaya sahip. Bunun aksine bu tasarım dönemindeki mobilyalar, popüler kültürden ilham alan acayip bireysel ruha sahiptir. Studio Alchymia ve Memphis Group isimli iki Milanlı tasarım grubu post-modern mobilyaların gidişatını önemli ölçüde etkilemiştir. Studio Alchymia, Alessandro Medini tarafından yönetilmektedir ve şirketin Proust sandalyesi ikonik İtalyan tasarımını alarak canlı çağdaş renkler, desenler ve bitirişlerle yeninden düşünmüştür. Memphis Group ise akılda kalan zikzak tabanı olan gümüş kaplama Murmansk meyve kasesi ile tanınan Ettore Sottsass tarafından yönetilmektedir.
RETRO
Retro iç mekan tasarımları vintage, eklektik ve Bohem tarzların nostaljik öğelerini içeriyor. Bu akımın belki de en çok öne çıkan özelliği, savaş sonrası Amerika’nın yükselişini kutlayan cesur desenlerin ve renklerin kullanılmasıdır. Renkler genellikle canlıdır ve turuncu, kırmızı ve sarı tonlarını içermektedir. Genellikle karmaşık ve kaotik görüntüden kaçınmak için evde bu renklerden bir veya iki tanesi kullanılmaktadır. Desenler her zaman büyük ve duvardan halılara sandalyelerden koltuklara kadar her yerde kullanılıyor. Mobilyalarda dairesel ve kıvrımlı çizgiler var ve ahşaptan veya deriden yapılıyorlar. Antika ve bit pazarlarında bulunan biblolar, eve vintage bir hava ve kişisel dokunuş katmak için açık raflarda sergilenir. Bu tarz genellikle 1950ler ve 1960larla ilişkilendirilmiş durumda. Dorothy Draper ve David Hicks gibi iç mimarlar, ABD ve Avrupa’da akılda kalan iç mekanlar yaratmak için psikedelik desenlerle kontrast yaratan renkleri kullanmıştır. Renkli polipropilen döşenmiş koltuklar da lokantalar veya vintage otomobillerden ilham alan nostaljik havayı yaratmak için sıklıkla kullanılmıştır.
RUSTİK
Bu tasarım tarzı, Romantik akımın doğadan ilham alan yapısından doğdu. Rustik evler sadelik ve doğanın kaba güzelliğinden ilham almıştır. Mobilyalar ve kumaşlar aşınmış ahşap, taş, beton, kendir, yün ve pamuk gibi dış mekanlarda bulunan malzemelerden yapılmıştır. İç mekanlar zemini, duvarları, masaları ve sandalyeleri vurgulamak için kullanılan ham maddelere dikkat çeken nötr renklerle doludur. Duvarlar beyaza boyanmış ya da tuğla, taş veya geri kazanılan ahşapla kaplanmıştır. Rustik iç mekanlarda yaygın olarak kullanılan diğer bir öğe ise büyük pencerelerdir. Bu pencereler iç mekanı ışıkla doldurur ve evin mümkün olduğu kadar dış mekana yakın olmasını sağlar. Adirondack sandalyesi, bu stille eşleştirilen en popüler mobilyalardan birisidir.
İSKANDİNAV
“Sadelik ve işlevsellik Nordik Avrupa’nın tasarım hissini şekillendiren temel prensiplerdir. Bunun sonucunda da aydınlık, havadar ve doğada hissettiren mekanlar ortaya çıkmıştır. Bu prensiler doğal öğeleri kullanabilir, doğal renk paletini tercih edebilir, çizgileri sade tutabilir ve tüm parçaların optimum işleve sahip olmasını sağlayabilir.” –impressiveinteriordesign.com
“İskandinav tarzı, sıcak işlevsellik ve abartısız zarafet ile desteklenmiştir. Rustik kökene dayanan açıklık ve parlaklık vardır. Ahşap ile yeşil ve toprak tonlarındaki şeyleri seviyorum. Bireysellik katarak sade tonların ve desenlerin garipliklerini ortaya çıkarabilir. Bu da İskandinav tarzını benimseyen bir kişilik halini alır.” –Aisling Leonard, Ash Leonard Design
İSVEÇ
İsveçli iç mimarlar rafine zarafet ve abartısız, klasik tarzı destekler. İsveç evleri, IKEA mobilyalarını monte etmenin zorluğuna rağmen fonksiyon ve sadeliğe odaklandığı için modern ve minimalist temalara göre tasarlanır. Duvarlar genellikle gri ya da kırık beyaz gibi doğal renklere boyanarak odaya aydınlık ve ferah bir his katılır. İsveçliler doğa kullanımını vurguladığı için iç mimarlar yeşil, kahverengi ve kahverengimsi gri gibi toprak tonlarını uygulayabilir. İsveç evlerinde mobilyalar genellikle geleneksel estetiğe sahiptir. Ahşam sandalyelerin kıvrımlı sırtları ve dışa bakan bacakları varken masalar ve şifonyerler ise genellikle yıpranmış bir görünüme sahiptir ve beyaz ya da gri renge boyanmıştır. Koltuklar ve sandalyeler ise keten, pamuk, deri ve süet gibi doğal malzemelerle kaplanmıştır. Aydınlatma üniteleri nötrdür ve sadelikle minimal görüntüye bağlı kalmak için çok az detay içerir.
GÜNEY
“Bu tarz, zaman içinde toplanan öğeler, aileden kalanlar ve ilginç öğelerden oluşan bir koleksiyonu içerir.” –Southern Lady dergisi
“Güney stili aile yadigarlarının toplandığı bir yaşam biçimidir. Aileden kalan parçaların kullanılması detaylı olmayan bir görüntü sunarak dekorla harmanlayıp ailenin hikayesini anlatır. Nesiller boyu kullanılan tabaklar, modern bir his yaratmak için duvara asılan tabaklar veya aileden kalan antik bir büfe modern bir yemek masası ve sandalyelerle birlikte kullanılabilir. “Yüksek-düşük” fiyat noktasında önemlidir ve aynı zamanda Güneye özgü bir durumdur.” –Retta le Ritz, Retta le Ritz iç mimarlık stüdyosu
GEÇİŞ
“Bu stil, modern görünümü olan klasik olarak ifade edilebilir. Amaç, eski ve yeniyi bir araya getirerek zamansız bir görünüm elde etmektir. Çağdaş stil kadar minimal ve basit olmasa da dekorasyon sadeliğe odaklanır. Tasarımda geleneksel öğeler ve süsleme detayları olan mobilyalar kullanılır.” – Visually’nin İç Mekan Tasarımı Zaman Çizelgesi
“Geçiş tasarımcıları modern görünümü olan klasik görünüm yaratırlar. Temiz çizgileri olan döşemeler ve nötr tonlar odanın genelinde tercih edilirken renkler ve dokular sanat eserleri ve aksesuarlarla birlikte katmanlar halinde kullanılır. Mobilya genellikle odadaki en pahalı şeydir.” –Heather Helms, Amerikan İç Mimarlar Derneği Missouri Doğu Bölümü başkanı
VINTAGE
Vintage 1940lerin ve 1950lerin stilini ifade eder ve nostaljik, rahat bir atmosfer yaratır. Eklektik bit pazarı parçaları açık raflarda, dekoratif kaselerde veya kitaplıklarda sergilenerek eve görsel ilginçlik ve karakter katar. Vintage tarzını yansıtan diğer aksesuarlar arasında altın yaldızlı aynalar, süslü kornişler, pirinç ve buzlu cam lambalar, desenli duvarlar ve dekoratif bordürler yer alır. Banyolarda genellikle eski dünya hissini vermek için dökme demir veya porselen ayaklı küvet kullanılır. Mutfakta ise vintage tost makinası, kahve makinası ve mikser gibi farklı mutfak aletleri ve aksesuarları antik görüntüyü desteklemek için tezgahın üstünde bırakılır. Salonda koltuk ve sandalyeler detaylı pastoral veya çiçek desenleriyle kaplıdır. Beyaz veya yumuşak nötr tonlardaki narin dantel perdeler, antik hissini hafif bir şekilde vurgular.
ZEN
Japoncada Zen, Budist meditasyonu anlamına gelir. Bu nedenle Zen tarzı iç mekanların sakinliği, uyumu ve rahatlamayı vurgulaması şaşırtıcı değildir. Abartısız manastır atmosferi yaratmak için Zen evleri bej, gri ve kırık beyaz gibi toprak tonlarına sahiptir. İç mekan ise ahşap parke, pamuk koltuk kaplaması ve tüylü halılar gibi farklı dokularla mekana karakter katar. Halılar genellikle huzurlu ve dinlendirici atmosferi vurgulamak için zeminle aynı renktedir. Zen evleri, iç mekana mümkün olduğu kadar çok doğal ışık almak için zeminden tavana kadar pencereyle kaplıdır. Bambu duvar lambası gibi aydınlatma üniteleri duvarlarda bulunan sanat eserlerini, aynaları ve diğer dekorasyon parçalarını vurgulamak için kullanılır. Mobilyalar doğal ve basit tutulurken bunların özellikleri ise çok fazla detay veya süsleme olmadan sade tutulur.